İş dünyasında güven, profesyonellik ve karşılıklı saygı üzerine kurulu ilişkiler, başarılı iş ortaklıklarının temelini oluşturur. Ancak, ne yazık ki, Almanya’dan bir şirketle anlaşıp, çalışma vizesiyle Almanya’ya gidip, daha sonra bu ilkelere uymayan ve sözleşmeye rağmen işini terk eden bazı adaylarla karşılaşabiliyoruz.
Bu tür adaylar, imzalanmış sözleşmeleri ihlal ederek ve işin ortasında işi bırakıp gitmeyi tercih ederek, yalnızca işveren için değil, aynı zamanda takım arkadaşları ve işin genel akışı için de ciddi sorunlara yol açmaktalar. Sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmemek, işin tamamlanmaması, projelerin aksaması ve güven ilişkilerinin zedelenmesi gibi olumsuz sonuçlar doğurmaktadır.
Sözleşmeye aykırı olarak işi bırakanlar, iş dünyasında profesyonel itibarlarını zedeler. İş ahlakı, bir çalışanın yalnızca işverenine değil, aynı zamanda kendisine ve kariyerine karşı olan sorumluluğunun bir yansımasıdır. Sözleşmeler, taraflar arasındaki taahhütleri ve yükümlülükleri açıkça belirleyen resmi anlaşmalardır ve bu anlaşmalara uymak, iş etiğinin temel unsurlarından biridir.
Bu tür durumlarla karşılaşmamak ve benzer durumların yaşanmasını önlemek için, iş başvuru süreçlerinde adayların iş ahlakı ve profesyonel tutumlarını dikkatlice değerlendirmek ve referans kontrollerini titizlikle yapmak bizim için çok önemlidir.
Şartlarımız, süreç ve sözleşmelerimiz güncellenmiştir.
Sonuç: Artık Almanya‘daki işverenler Türkiye’den gelecek olan nitelikli iş gücüne karşı güvenini yitirmiştir. Risk almak istemeyen işverenler, adaylar için sponsor olmayı da artık reddetmekteler.
Zehra Şentürk Yavuz